3 Ağustos 2014 Pazar

Bir anlığına duraksayıp düşünüyorum

Biliyorsun
Karşıdaki ilk tepenin ardında
bizi çağıran liman
ilk tepenin ardı
Bizim ilk öpüşümüz
denizin kıyısına
çağırıyor bizi
şimdi
Olympos Dağı’nın
kutsanmış eteklerindeyiz
Karşıya bak
yelkenliler hücum ediyor
alaca güneşe ufukta
İlk öpüşümüz
gökyüzünün yaprağa dokunduğu yerde
duyduğum ritimlere eşlik ediyor
doğanın kendiliğinden
dans edişi değil mi bu?
Kafanı yukarı kaldır
bakışlarını ağladığın yerde
ebruli kıyamet bölüyor
ortadan ikiye
göz aydınlığımızı
lime lime kesiliyoruz
İlk öpüşümüz
aklıma geldiğinde
coşkun bir ırmağa dönüyor
damarlarımın içinde akan
soluk benizli ihtiyar
İlk öpüşümüz
sürahiden bardağa dolan
suyun akış hızı kadar
kimse ne denli ani olduğunu
kestiremiyor
Bizden başka.

The Kiss, Edvard Munch