24 Mart 2012 Cumartesi

ünsüz gece


bir kuruma, kuruluşa ya da devlet örgütlenmesine ait değilim. yüreğimin bir yarısını şefkatin karşı kıyısında demirledim. diğer yarısını da cennet ve cinnet idealleri arasında bölüştürdüm. korkaklık akıyor şimdi tenimden. şiddet yürüyor kanımda. gözlerim tek bir noktaya saplı gökyüzünde. ağzımda, yanar söner bir sigara. ismini andıklarım batan güneşin pembeliğine karışıyor teker teker. göğsümde dil yarası. en son kim dişlerini geçirmişti yüreğime?

(yere bir damla gözyaşı düşer. esas kız, esas oğlana döner. son bir umutla, sesi titreyerek seslenir) ''neden arkana bile bakmadan çekip gidiyorsun?''

(esas oğlan kendini suçlu hissederek kızın yüzüne bakar) ''arkamda nasıl bir kıyamet koptuğunu görmek istemediğimden. son kez buse kondurmaktan korkuyorum. bilirsin son buse taze kalır hep. ya çekip gitmeyi bile beceremezsem?''

(esas kız son bir hamleyle elini tutmak ister sevdiğinin. ancak esas oğlan ustaca elini kaçırır, tıpkı hüznünü gizlediği gözleri gibi. tek seferde şu cümle çıkar ağzından) ''yolun sonuna geldik.''

o sabah uyandığımda dün geceden kalma replikler aklıma kazınmıştı. sanki başka bir şey vardı yaşanılanlarda. terli bir bedenle karşılaştım aynada. aklım yanımdaydı, kalbim ellerimin arasında. o an bir yönetmenin karşımda oturup ''kestik'' demesini nasıl isterdim, biliyor musun?

geçip gitmiştim oysa. giderken dilek şart kipli cümleler yazıldı defterime. sonrasında asla içimden atamadığım, her seferinde gırtlağıma kadar çıkan, ama bir hamlede gerisin geriye kaçan üç beş hece.

şimdi ayrılığa güzelleme.

not: fotoğraf, ara güler'e aittir.