7 Kasım 2011 Pazartesi

ters cephe


yığınla şey yap, yarısından çoğu boş olsun.

boşluk nedir? hayat ne peki? ben, hayatın neresindeyim? yaşadığım hayat bu boşluğun neresinde? bunlar, eşmerkezli iki çember içinde. kesişim kümesi, birleşime denk. birleşim hiçlikte, sıfıra tekabül eder. sıfır, çember şeklinde bir sayıdır. iki sıfır yan yana, sonsuz iki çember. birini atsan öbürü yarım. öbürünü çıkarsan, diğerinin boynu bükük. hayat.

dört seneyi bir düşün. geçtiğimiz dört sene. geçmiş. yaşadığından pişmanlık duyduğun şeyler daha ağır basıyorsa, pişmanlığa doğru çekildiğini hisseder kişi, birey, insan. yüzde olarak. üçü de aynı değil mi? gözler geride kalır, içte keskin bir burukluk. bunların ikisi aynıdır.

başlangıç cümlesi, dört senelik bir his. bir zorluk, bir yaşanmışlık, bir deneyim kokusu. birikmiş. üstüme sinmiş. öte gitmiyor. moz sineği gibi yapışmış. pişmanlıkla karışık alt üst olmuş hayaller. ağlamak yok. deneyimler var. hem de nasıl.

bir kapı kapandı, öbürü açılır.

ne çok öbürü, öteki var. ben yok. saydım ken. dini.

rahatladım.